Obezite hem çocuklarda ,hem yetişkinlerde hızla artmaktadır. Kronik bir hastalık olan obezite birçok komplikasyonla ilişkilidir. Bazı kişilerde obezite tedavisinde diyet ve egzersiz gibi yöntemler yetersiz veya etkisiz kalmaktadır. Bu kişiler için ameliyatlı veya ameliyatısız zayıflama yöntemleri mevcuttur. Obezite tedavisinde uygulanan cerrahi işlemler, sindirim sisteminin yapısını değiştirerek zayıflamayı sağlar. Obezite cerrahisi kilo kaybını sağlayan cerrahi girişimlerin yanı sıra metabolik bozuklukların düzelmesini de sağlamaktadır bu yüzden bariatrik-metabolik cerrahi de denilmektedir. Obezite ameliyatları Vücut kitle indeksi 40 kg / m2 ve üzeri obez bireylere uygulanmaktadır. Aynı zamanda, vücut kitle indeksi 40 kg/m2 olmasa da ,vücut kitle indeksi 35 kg/m2 ve üzeri olan ve obeziteyle ilişkili hastalığı olan bireylere yapılmaktadır. Birçok kilo verme ameliyatı vardır ve obezite ameliyatlarından en yaygın olanları şunlardır:
- Mide bandı – midenin çevresine bir bant yerleştirilir, ve tokluk hissi elde edilir.
- Gastrik bypass – midenin üst kısmı ince bağırsağa birleştirilir.Bu sayede daha çabuk tokluk hissedelir.Hastalar kalori kısıtlamasıyla kilo verirler.
- Sleeve gastrektomi( tüp mide ameliyatı )- midenin bir kısmı çıkarılır, böylece hasta eskisi kadar yiyemez. Hastalar daha çabuk tok hisseder ve hızla kilo verir.
- Mini Gastrik Bypass- Bu yöntemde,mide içerisine küçük boyutta mide tüpünün oluşturulur. Bu ameliyatla, açlık hormon seviyesi düşer, gıda emilimi azalır.Aynı zamanda iştahta azalma olur.
Obezite ameliyatları sonrası sindirim ve emilimin bozulması, az yemek yenilmesi gibi sebeplerle makro besin eksikliklerine ve mikrobesin eksiklerine rastlanmaktadır. Demir eksikliği neredeyse bütün obezite cerrahi prosedürlerinden sonra en sık görülen komplikasyondur. Vitamin B 12 ,D vitamin eksikliği de oldukça yaygındır. Bu eksikliklerin önlenmesi için ameliyat sonrasında hemen mineral ve vitamin takviyelerine başlanması gerekmektedir. Obezite ameliyatları ,kilo vermede etkili olsa da birçok komplikasyon riski vardır. Bu komplikasyonlardan bazıları safra kesesi taş,idrar yolu taşı ,gastrojejunal anastomoz sızıntısıdır. Revizyon ameliyatları,damping sendromu riski,refeeding sendromu nedeniyle uzun dönem boyunca hastalar sıkıntı çekebilmektedir. Ayrıca vitamin A,vitamin D,demir de azalma,magnezyum eksikliği ,tiamin(B1)eksikliği ameliyat sonrası gelişen nutrisyonel komplikasyonlardandır.
Diyet ve sporla kilo veremeyen ve obezite cerrahisi kriterlerine uyan bireyler ameliyat olmayı tercih edebilir.Ancak obezite ameliyatları herkes için uygun değildir.Fazla kilosu olan ancak vücut kitle indeksi daha düşük olan bireyler için obezite ameliyatları uygun değildir.Kilo vermek isteyen ama ameliyat olmak istemeyen bireyler için yada obezite cerrahisi kriterlerine uymayan bireyler için ameliyatsız zayıflama yöntemleri de mevcuttur. Bu yöntemler şunlardır:
- Mide balonu –Ameliyatsız yöntemdir. Mide balonu işleminde, endoskopi tekniğiyle mide içerisine 600 cc ile 720 cc arasında sıvı veya hava ile doldurulan balon yerleştirilir. Bu sayede kişide tokluk hissi yaratma amaçlanır. Mide balonu 6 ay ile 1 yılın sonunda mideden çıkarılır.
- Mide botoksu-Ameliyat gerektirmeyen ve endoskopik yöntemle uygulanan bir işlemdir.Botilinum toksini midenin belli bölgelerine enjekte edilir.Mide botoksunun etkisi yaklaşık 6 aydır.Mide botoksu işlemi sonrası mide hareketleri yavaşlar ve kişide tokluk hissi ortaya çıkar. İştah azalımasıyla birlikte, kalori alımı kısıtlanır ve bireyler kilo kaybetmeye başlar.Mide botoksu işlemiyle kilo verme sürecini hızlanmaktadır.