Mide Botoksu, Türkiye’de kilo vermenin en yeni, en güvenli, ameliyatsız çözümlerinden biridir. Mide botoksu işlemi yüz bölgesinde botoksun çalıştığı gibi çalışır. Mideye botulinum toksini enjekte edilir.Bu prosedürün etkisi açlığı azaltmasıdır. Bu nedenle küçük bir porsiyon yediğinizde kendinizi tok hissedeceksiniz. Bu, sayede fazla kilolardan kurtulabilirsiniz. Mide botoksu, doktorun mide botoksunu herhangi bir cerrahi kesi yapmadan enjekte ettiği ameliyatsız bir işlemdir.
İçerik
Mide Botoksu Kimlere Uygundur?
- Fazla vücut ağırlığına sahip olanlara
- Vücut kitle indeksi yüksek olanlara
- İştah kontrolü ile mücadele edenlere
- Farklı diyet ve egzersizlere rağmen kilo veremeyenleree
- Sağlıklı bir yaşam tarzı sürdüremeyenlere
- Kilosunu korumak isteyenlere
Mide Botoksu|nun Faydaları
Mide Botoksunun obezite cerrahisine kıyasla birçok faydası vardır.
- Uygulama sırasında herhangi bir kesi veya dikiş yapılmaz. Endoskopik bir tedavi olduğu için nazik ve ağrısız bir uygulamadır.
- Genel anesteziye gerek yoktur.
- Botoks mide enjeksiyonu sadece 15 dakika sürer.
- Ameliyattan sonra kısa bir iyileşme süresi vardır.
- Kilo vermede çok etkilidir.
- Herhangi bir rahatsızlık veya olumsuz etki potansiyeli yoktur.
Mide Botoksu Zayıflatır Mı?
Mide botoksu midenin boşalmasını geciktirir ve tokluk hissi yaratır. Açlık problemi ve yeme krizleri yaşayan hastalarda iştah kontrolü sağlar. Mide botoksu sonrası sağlıklı yaşam tarzını seçen ve diyetisyenin tavsiyelerine uyan hastaların daha fazla kilo verdikleri gözlemlenmiştir. Kişinin yaşı, metabolizma hızı ve kronik hastalıklarına göre ortalama 10-20 kg arası verilmektedir.
Mide Botoksu Sonrası Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar
Mide botoksu işlemi mide kaslarının kasılmasını engelleyerek mide boşalma süresini geciktirir. Bu sayede daha uzun süre tokluk hissi oluşur. Ancak mide botoksu tek başına kilo vermede yeterli değildir. İşlem sonrası hastanın beslenme durumunun diyetisyen tarafından takip edilmesi ve belirli kurallara uyulması önemlidir. Mide botoksu işlemi tamamlandıktan 4 saat sonra hastalar su içmeye başlayabilirler. İlk 3 gün sıvı diyeti uygulanır. Günlük su tüketiminin 3-3.5 litreye ulaşması önemlidir. Bundan sonraki süreçte hastalar diyetisyen takibinde olmalıdır. Katı ve sıvılar aynı anda tüketilmemeli, aralarında 15 dakika boşluk bırakılmalıdır.Şeker tüketilmemelidir.Alkol tüketilmemelidir. Asitli içeceklerden kaçınılmalıdır.Fast food vb. ürünlerden uzak durulmalıdır.
